Bursa'nın manevi havasının her manada teneffüs edildiği ahşap bir tekkede, asırlar içinden süzülüp gelen Türk-İslam tasavvuf ve vakıf geleneğinin muhafaza edilmeye çalışıldığı bir aile ocağı...Ve bu ruhaniyet içinde yetişmiş bir "gönül restoratörü": Mehmed Safiyüddîn Erhan.
Eşrefoğlu Rûmî Hazretlerinin torunlarından,Bursa Numaniyye Dergâhı'nda yetişmiş ve burada sekiz nesildir devam eden geleneğin son temsilcisi olmuş, manevî iklimi burada neşv ü nemâ bulmuş Safiyüddîn Efendi, hususen Bursa'nın paha biçilemez kıymetlerinin tarih içinde eriyip gitmesinin ızdırabıyla ailesi vesilesiyle yakından tanıma imkânı bulduğu Bursa'daki dergâhlar ve onların muhitinden aldığı maddî-manevî terbiyeyi yine bu tekkeleri, hazireleri ve camileri sahiplenmeye, ihyaya hasretmiş.
Yıkılmaya yüz tutmuş, restorasyon adı altında özensiz ellerde aslî hüviyetini kaybetmiş bu binaların ihyasında bizzat çalışarak bu manevî mirasın gelecek nesillere aslıyla intikalini vazife bilmiş. Bir Zamanlar Bursa'ydı,bu sahiplenme ve ihya faaliyetlerinin tab'a bürünmüş halidir.
Kimi zaman bir caminin kubbesinde, kimi zaman bir hazirede mezar taşlarının arasında, kimi zaman bir dergâhın şimdi göremediğimiztevhidhânesinde, kimi zaman da ahşap bir konağın kaybolup gitmiş odalarında Türk-İslam medeniyetinin izlerini arayan yazar, bu binaların şahsiyetine, yani şahsiyetimize sahip çıkmayı teklif ediyor.Çünkü bu binalar cansız taşlar değil, yüksek ahlak timsali kimselerin ruhaniyet ve zevk-i selimlerinin sindiği, bizlere emanet edilmiş eserleridir.
"Ecdadımızın vücuda getirdiği kültür değerlerimizin yaşamasını, bizden sonraya da intikalini gaye edineceksek bu topraklarda geçmişimizin ve devamının ispatı olduğuna inandığımız eserleri önce sevmeye, sevebilmek için anlamaya, anlamak için hissetmeye, hissedebilmek için benimsemeye, ellerimizle tutup doğru rehberler nezaretinde üzerinde çalışarak hizmet etmeye mecburuz. Zira eski ince zevkimizi temsil eden sanatlarımızın herhangi bir şubesini gençlerimize tavsiye edebilmeye yüzümüz olması ancak onlardan birini bizzat icra etmemize bağlıdır."
Bursa'nın manevi havasının her manada teneffüs edildiği ahşap bir tekkede, asırlar içinden süzülüp gelen Türk-İslam tasavvuf ve vakıf geleneğinin muhafaza edilmeye çalışıldığı bir aile ocağı...Ve bu ruhaniyet içinde yetişmiş bir "gönül restoratörü": Mehmed Safiyüddîn Erhan.
Eşrefoğlu Rûmî Hazretlerinin torunlarından,Bursa Numaniyye Dergâhı'nda yetişmiş ve burada sekiz nesildir devam eden geleneğin son temsilcisi olmuş, manevî iklimi burada neşv ü nemâ bulmuş Safiyüddîn Efendi, hususen Bursa'nın paha biçilemez kıymetlerinin tarih içinde eriyip gitmesinin ızdırabıyla ailesi vesilesiyle yakından tanıma imkânı bulduğu Bursa'daki dergâhlar ve onların muhitinden aldığı maddî-manevî terbiyeyi yine bu tekkeleri, hazireleri ve camileri sahiplenmeye, ihyaya hasretmiş.
Yıkılmaya yüz tutmuş, restorasyon adı altında özensiz ellerde aslî hüviyetini kaybetmiş bu binaların ihyasında bizzat çalışarak bu manevî mirasın gelecek nesillere aslıyla intikalini vazife bilmiş. Bir Zamanlar Bursa'ydı,bu sahiplenme ve ihya faaliyetlerinin tab'a bürünmüş halidir.
Kimi zaman bir caminin kubbesinde, kimi zaman bir hazirede mezar taşlarının arasında, kimi zaman bir dergâhın şimdi göremediğimiztevhidhânesinde, kimi zaman da ahşap bir konağın kaybolup gitmiş odalarında Türk-İslam medeniyetinin izlerini arayan yazar, bu binaların şahsiyetine, yani şahsiyetimize sahip çıkmayı teklif ediyor.Çünkü bu binalar cansız taşlar değil, yüksek ahlak timsali kimselerin ruhaniyet ve zevk-i selimlerinin sindiği, bizlere emanet edilmiş eserleridir.
"Ecdadımızın vücuda getirdiği kültür değerlerimizin yaşamasını, bizden sonraya da intikalini gaye edineceksek bu topraklarda geçmişimizin ve devamının ispatı olduğuna inandığımız eserleri önce sevmeye, sevebilmek için anlamaya, anlamak için hissetmeye, hissedebilmek için benimsemeye, ellerimizle tutup doğru rehberler nezaretinde üzerinde çalışarak hizmet etmeye mecburuz. Zira eski ince zevkimizi temsil eden sanatlarımızın herhangi bir şubesini gençlerimize tavsiye edebilmeye yüzümüz olması ancak onlardan birini bizzat icra etmemize bağlıdır."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | 100,46 | 200,93 |
3 | 68,26 | 204,79 |
6 | 34,78 | 208,66 |
9 | 23,61 | 212,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | 100,46 | 200,93 |
3 | 68,26 | 204,79 |
6 | 34,78 | 208,66 |
9 | 23,61 | 212,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | 100,46 | 200,93 |
3 | 68,26 | 204,79 |
6 | 34,78 | 208,66 |
9 | 23,61 | 212,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | 100,46 | 200,93 |
3 | 68,26 | 204,79 |
6 | 34,78 | 208,66 |
9 | 23,61 | 212,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | 100,46 | 200,93 |
3 | 68,26 | 204,79 |
6 | 34,78 | 208,66 |
9 | 23,61 | 212,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | 100,46 | 200,93 |
3 | 68,26 | 204,79 |
6 | 34,78 | 208,66 |
9 | 23,61 | 212,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 193,20 | 193,20 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |