Ben Bilal _{İslâm'ın İlk Müezzininin Hikâyesi}

Bir karar vermiş olduğumu düşünebilirsiniz. Hata etmiş olursunuz Çünkü bir köle nasıl karar verebilir? Seçeneği olmayan kişinin bir kararı olamaz. O hâlde kırbaç ya da sopa o her neyse, niçin elimden düştü? Bir köle kendisi için bile bir korkudur ve ben isyan için ne yeterince cesurdum ne de aptal. Cevap bunun dışında bir yerde. Nerede? Muhammed'de mi? Biz farklıydık. Biz ticarî yük değil, Allah'ın yüklediği sorumluluğu taşıdık. Dünyada saatler çalıştıkça ayak izlerimiz ayan beyan kalacak. Çünkü biz Birinci Yılın Birinci Günüydük; seyahatimiz, hicret, takvimimizi tayin etmektedir. Bizim adımlarımız zamanı başlattı. Uhud'da öğrendik ki savaş bir çelişki ve salıncaktı - bir geri bir ileri. Bir savaş kimin haklı olduğuna karar vermez, yalnızca kimin hayatta kaldığını haber verir. Kılıcın okuma yazması yoktur ve o asla bir din sayfası kaleme almamıştır. Savaşın önemi öncesinde ve sonrasında ne olduğudur, önce selâmlama sonra kanama. Çağrı ve Çöl Aslanı (Ömer Muhtar) filmlerinin senaristlerinden H.A.L. Craig'e ait olan elinizdeki eser İslâm'ın ilk yıllarını Bilal-i Habeşi'yi merkeze alarak ve onun gözüyle çarpıcı bir şekilde anlatıyor.